Türkiye’nin her yerinde, Aile Hekimlerinin Çarşamba günleri düzenlediği ‘vergide adalet’* eylemine Denizli Sağlık Platformu’ndan destek geldi. Platform sözcüsü ve Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç yaptığı açıklamada, hükümetten ve yerel yönetimden aile hekimlerinin sorunlarının çözümüne destek olması gerektiğini vurguladı.

Denizli Sağlık Platformu adına açıklama yapan Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, aile hekimlerinin vergi ve enflasyona karşı zor şartlarda Sağlık Merkezlerinin ayakta tuttuğuna dikkat çekerek, yeni seçilen başkanlarında Aile Hekimlerinin sorunları konusunda destek beklediklerini ifade etti.

Dr. Ardıç aile hekimlerinin sorunlarını şöyle sıraladı:

*Aile hekimliği devletin yarattığı bir tür taşeron sistemidir. Belli bir bölgede belli sayıda hastanın sorumluluğu görevlendirme yöntemi ile bir hekime devredilmektedir.  Üstlenen aile hekimlerinin özlük hakları, çalıştırdığı kişiler yönünden statüsü, emeklilik yönünden geleceği belirsizdir.

*Hasta hizmetleri, gebe, aşı takipleri, kronik hastaların kontrolü onların sorumluluğundadır ve pandemi sonrası okul taramaları, okul aşıları da onların sırtına yıkılmıştır.  Üstelik bunlara ek olarak gezici hizmeti olan yerlerde sağlıksız cami altlarında, kahve köşelerinde, temizliği yapılamayan, ısıtması sorun olan ve halen odun sobasıyla ısıtılmaya çalışılan sağlık evlerinde, hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan gezici sağlık hizmetleri vermeye de devam etmektedirler.

GÜVENLİK CİDDİ SORUN

*Yine aile sağlığı merkezlerinde güvenlik en başta gelen sorunlardan biridir. Aile hekimleri sözlü ve fiziksel saldırılara karşı kendilerini koruyamamaktadır

*Bütün bu sistemi döndürmek için Aile Hekimleri iki kalemde ödenek alırlar. Biri kendi maaşları, diğeri ise cari harcamaları için. Aile hekimleri cari ödenekle sekretaryadan güvenliğe, bina bakımından temizliğe her şeyden sorumludur. İster devlete ister belediyeye ait binalarda isterse de kendi tuttukları binalarda çalışsınlar kira ödemektedirler. 

*Sağlık merkezinde çalışan personel çalıştırmanın her türlü hukuki sorumluluğu Aile hekimlerine yüklenmektedir. Sistemi idame ettirmek için ödenen cari giderler, memur maaş zammı oranın da arttırılması nedeniyle, enflasyona bağlı gider artışlarını karşılayamaz duruma düştü.

HAK EDİŞLERDEKİ DÜŞÜŞ AİLE HEKİMLERİNİ YALNIZLAŞTIRIYOR

*Aile hekimliği biriminin üyeleri, aile hekimi ve aile sağlığı çalışanıdır. Hak edişlerdeki düşüşler aile sağlığı çalışanlarının bu görevleri tercih etmemesi ve aile hekimlerinin yalnız çalışması sonucunu doğurmuştur. Zaten oldukça ağır şartlarda çalışan aile hekimleri bir de yalnız çalışmak zorunda kalmaktadır.

HASTA SAYISI MAAŞ BELİRLEMEMELİ

*Maaş adı altında aldıkları ödeme ise belirsizdir. Kayıtlı insana, yaşlıya, hastaya göre değişmektedir. Üstelik günde 76’dan fazla hasta bakmadıkları zaman maaşları önemli oranda düşmektedir. İzine çıktıklarında, rapor aldıklarında, uyarı aldıklarında maaşlarından kesinti yapılmaktadır. Hasta sayısına yani performansa dayalı verilen ek emekliliğe yansımamaktadır. Ve bütün bunlara ek bütün çalışanlar gibi erkenden vergi dilimine girmekte ve maaş adında verilen ödenekler daha da düşmektedir.

Not: 21 Şubat 2024 tarihinde Aile Sağlığı Merkez(ASM)lerinde her Çarşamba günleri süresiz olarak başlatılan ‘Vergide adalet istiyoruz’ eylemleri düzenleniyor.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir