Türkan Saylan, doktor, bilim insanı, eğitimci ve bir aktivist’tir. Bugün Türkan Saylan’ın ölüm yıldönümü. Türkan Saylan’ı anlatmak istesem kelimeler yeter mi acaba? İnsanlara adanmış bir ömür…
Türkan Saylan deyince sizin aklınıza ilk ne geliyor diye sorsam ne dersiniz?
Benim aklıma ilk cüzzam hastalığı geliyor. Cüzzamlı hastaları korkmadan tedavi eden mucize doktor…
Sonra kardelenler geliyor aklıma. Türkan Saylan’ın kardelenleri…
Kimdir Türkan Saylan?
Kendisi 13 Mayıs 1935 tarihinde İstanbul’da doğmuş ve 18 Mayıs 2009 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Türkan Saylan, özellikle eğitim ve sağlık alanlarındaki çalışmalarıyla tanınmış ve toplumsal dönüşüm için büyük çaba sarf etmiştir.
Türkan Saylan, Türkiye’nin ilk kadın dermatologlarından biri olup, cilt hastalıkları üzerine önemli çalışmalar yapmıştır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmış ve birçok doktorun yetişmesine katkıda bulunmuştur. Kimsenin dokunmaya cesaret edemediği cüzzam hastalarının sadece yaralarına değil hayatlarına da dokunmuştur. İyileştirdiği cüzzam hastalarının bazılarına iş bulmuş yeniden hayata bağlanmalarını sağlamıştır…
Cüzzam ve Saylan
1976 yılında lepra (cüzzam) çalışmalarına başlamış. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı’nı kurmuştur. Bu çalışmaları kendisine 1986’da kendisine Hindistan’da “Uluslararası Gandhi Ödülü” nü getirmiştir. 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’ne lepra konusunda danışmanlık yapmıştır. Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üyesi ve başkan yardımcısıdır. Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi’nin ve Uluslararası Lepra Derneği’nin üyesidir. Dermatopatoloji Laboratuvarının, Behçet Hastalığı ve Cinsel İlişkiyle Bulaşan Hastalıklar Polikliniklerinin kurulmasında yer aldı. 1981-2002 yılları arasında 21 yıl gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği’ni yaptı. Cüzzamı tedavi etmek için köy köy gezmiştir Türkan Saylan… Mesleğine aşık bir kadındır o, insanlara da…
Türkan Saylan’ın en önemli katkılarından biri, özellikle kız çocuklarının okuması için kurduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’dir. 1989 yılında kurulan dernek ülke genelinde maddi yetersizlikten dolayı eğitim alamayan kız çocuklarının okuması için çok uğraşmıştır. Saylan ömrünü hastalarına ve kız çocuklarının eğitimlerine adamıştır.
Ayrıca, Türkan Saylan, 2006 yılında “Hayata Sarıl” projesini başlatarak kanser hastalarının desteklenmesi ve farkındalığın artırılması amacıyla çalışmalarda bulunmuştur. Kanserle mücadele eden hastalara psikolojik, sosyal ve ekonomik destek sağlamıştır.
Saylan aynı zamanda Türkiye’de laiklik ve demokrasi değerlerini savunan önemli bir aktivisttir. Kendisi, Türkiye’deki laiklik ilkesinin korunması için mücadele etmiş ve bu konuda aktif olarak çalışmalarda bulunmuştur.
Yaptığı çalışmalarla sayısız ödül almıştır Türkan Saylan… Hayatı boyunca ciddi hastalıklar atlatmıştır Dr. Türkan ama nasıl atlatmıştır biliyor musunuz? Hep insanlara hizmet etmeyi düşünerek yeniden hayata sarılmıştır.
Hastayken bile insanlar için mücadele etti
2007 yılında akciğer kanseri teşhisi kondu ve bu süreçte tedavi gördü. Kanserle mücadele ederken, hem kemoterapi hem de radyoterapi gibi tedavilere tabi tutuldu.
Hayatının son 17 yılında meme kanseri hastası olan Türkan Saylan, başka sağlık sorunları ile de karşılaştı. Bunlardan biri, böbrek yetmezliğiydi. 2009 yılında organ nakli gerekti ve oğlu tarafından böbrek nakli gerçekleştirildi. Ancak, sağlık sorunlarına rağmen Türkan Saylan, mücadelesini sürdürmeye devam etti ve sosyal projelerine odaklandı.
O, sağlık sorunlarına rağmen topluma hizmet etmekten asla vazgeçmedi. Hatta öyle ki insanlığa hizmet ederek iyi oldu ve ayağa kalktı.
Ergenekon soruşturması kapsamında evi aranması kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Kendisi ise bunu büyük bir olgunlukla karşılayıp evinin önünde kendisine destek için toplanan dostlarını sakinleştirmiştir.
18 Mayıs 2009 tarihinde saat 04.45’te 74 yaşında vefat etti.
Onu anlatmaya kelimeler yetmez diyorum ya yetmez tabi yetmemiş ki Ayşe Kulin onun hayatını anlatan bir roman yazmış… Biz burada onu birkaç sayfa ile nasıl anlatalım…
Ayşe Kulin’in Türkan kitabını okumanızı tavsiye ederim… Şimdilik bu kadar…
