Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencisi Zehra Değirmenci, Eray Ersan ve Agah Tosun; danışman Dr. Öğr. Üy. Züleyha Özbaş Anbarlı’nın rehberliğinde 40 masalın 140 karakterini incelediler. Araştırmada geleneksel masallarda toplumsal cinsiyet rolleri üzerinde kadın-erkek temsilini tepsit etmek amaçlandı. Araştırma sonunda masallarla cinsiyet ayrımcılığının daha çocuk yaşta insanın bilinç altına yerleştiğini ortaya koydu.

Araştırmaya göre ortaya çıkan çarpıcı sonuçlar:

“Cinsiyetcilik”, daha masallar ile kucuk yasta yerlesiyor.

Karakterlerin cinsiyet dağılımı orantılı. Temsiliyet ise orantısız. Baskın karakterelrin yüzde 31’i kadınken, yüzde 63’ü erkektir.

İncelenen 40 masalın 31’inde ev içi görünmeyen emek var. Yöneticilerin yüzde 78,3’ü erkek, yüzde 17,4’ü kadın karakterlerden oluşmaktadır.

Kadınların yüzde 54,5’i masallarda cinsel obje olarak yer almaktadır.

Kadınların yüzde 40’9’u zeki, erkeklerin yüzde 78,3’ü zeki.

İncelenen masalların 32’sinde cinsel eğitim vardır. Bu cinsel eğitime evliliğe teşvik dahildir. Evlilik, ödül olarak gösterilmiştir.

Kadınlar güzel, erkekler cesur. Kadın karakterlerin yüzde 43,9’u güzel, yüzde 24,2’si cesur. Erkek karakterlerin yüzde 15,9’u yakışıklı, yüzde 82,6’sı cesur olarak gösterilmiş. Tercih edilebilir olmak için  kadınlar güzel olmak zorundayken, erkekler için böyle bir durum söz konusu değildir.

Kötü karakterlerin yüzde 60’ı kadınlar, yüzde 31,1’i erkekler tarafından temsil ediliyor. Kötü kadınlar sıklıkla cadılar, üzey anneler ve üvey kız kardeşler olarak gösteriliyor.

Masallardaki zayıf karakterli kadınlar, erkeklerin 3 katı.

Kadınlar kendine güvenmiyor, erkekler iddialı. Kendine güvenen ve iddialı karakterlerin yüzde 63,5’ini erkekler oluştururken; bu oran kadınlarda yalnızca yüzde 31,4.

Her 10 kadından 5’i; her 10 erkekten 2’si itaatkar. İtaat etmeyen kadın karakterler, yoğun olarak kötü gösterilmiştir.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir