Yüzüm hiçbir zaman yere eğilmedi. Çünkü başım çamura, iz kalmış yollara bakmak için eğilemezdi. Yüzüm hep gökyüzüne bakmalıydı; kuşlara, bulutlara, dünyayı aydınlatan güneşe. Çünkü hayatım çamura bulanan hayaller kadar değil, dünyayı aydınlatan güneş kadar CESUR olmalıydı.

Başarıya giden yolların en dipten başladığının farkındaydım. En dipten başladım. Ayaklarımın üzerinde nasıl durmam gerektiğini emek emek ilerlediğim yol ile öğrendim. Düştüm, ayağa kalktım. Her ayağa kalkışımda ayağım daha çok yere sağlam bastı, omzum ise eskisinden daha dik hale geldi. Yaşamımdan aldığım GÜÇ ile artık hayata dik duruşum ve sağlam adımlarımla medyan okuyordum.

MUTLUYUM çünkü hayatın bana şans verdiği yeni güne uyandığımda yaşamın bana adadığı hediyenin farkındayım. Hayatın bana bir gün daha hediye ettiği yaşamımı başkasının hayatını mahvetmek için değil, kendi hayatımı mutlu etmek için uğraşıyorum. Çünkü başkası hakkında yaptığım kötü yorumların kaç kişinin canını yaktığını düşünmek yerine bugün kendime yaptığım mutluluğun kaç kişinin hayatına neşe verdiğini düşünmek isterim. Çünkü kötülük nasıl artıyorsa, mutluluğunda bir zincir olup yüzlerde tebessüm yarattığına inanıyorum.

Her gün hayatıma hedefimdeki hayallerime ulaşmak için bir şeyler yapıyorum. Oturup yerimde beklemiyorum. Her gün de hedefimdeki hayallerime bir adım daha ulaştığımı fark ediyorum. UMUTLUYUM çünkü hayata bir önceki günden daha cesur, daha güçlü ve daha mutlu başlıyorum.

Sen kendine CESUR ol, Mutlu ol, Güçlü ol, Umutlu ol. Birilerine ispat etmek zorunda değilsin. Kendine bunu kanıtla.

Bunu başardığın anda sen söylemesem de insanlar hayata karşı nasıl cesur durduğunu, her gün güçlü adımlarla nasıl yürüdüğünü, mutluluğunun nasıl içten olduğunu göreceklerdir.

Ve sonunda  “O Hayal Ettiyse Başarır” diyeceklerdir

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir