Geçen gün kuaföre gittim.

Kuaför ikişer kişi alıyormuş randevu ile.

Malum koronadan dolayı.

‘Bir saat sonra gelin” dedi.

Geriye döndüm bankamatik önünde oyalandım sonra parka doğru yürüdüm. Park bize çok yakındı.

Çocuklu anneler, dedeler, büyükanneler parktaydı.

Boş bir banka oturdum.

Hava çok güzeldi.

İki kedi çimlerin üzerinde oynuyordu .

Biri yavruydu.

Küçük bir kız topunu atınca top önüme geldi.

Topu aldım kız koşup geldi.

..Al bakalım güzel kız senin adın ne ? diye sordum.

..Esranur ,dedi.

..Üçüncü sınıf mısın? deyince şaşırdı.

..Evet nerden bildiniz ?diye sordu .

..Ben öğretmenim bilirim dedim.

Düz sarı saçları mavi gözleri vardı.

Annesi benim yan tarafımdaki bankta kitap okuyormuş.

..Bak teyze bu da benim annem ,beni o getirdi parka. Evde çok sıkıldım.

. .Neden tek başına oynuyorsun sen ? deyince.

..Benim kardeşim yok ki ,dedi.

..Olsun ,olunca onla oynarsın şimdi bak buradaki çocuklarla oyna dedim.

..Onları tanımıyorum ki dedi.

Sonra da bana yaklaştı.

..Benim kardeşim olmuycakki dedi.

.. Olur olur dedim.

..Annemin karnında öldü kardeşim dedi.

Ben de.

..Az vakit geçsin gene olur dedim.

Annesine doğru döndü

..Söyleyim mi der gibi baktı.

Kadın başını çevirdi.

Küçük kız iyice bana sokuldu.

..Hiç bir zaman olmuycak

benim kardeşim çünkü artık babam yok dedi.

Ben çok üzülmüştüm.

Bir şey diyemeden

..Babamla annem boşandı artık ,dedi.

Yanıma oturdu .Babası çok huysuzmuş annesini çok ağlatmış. Durmadan anlatıyordu , anneannesi dedesi Almanyadaymış.

Ben de hemen uydurdum.

..Üzülme Esranur annen gene evlenir belki kardeşin olur.

Benim senin yaşta tanıdığım kızın da babası boşanıp uzaklara gitmişti,

annesi gene evlendi, bir kardeşi var küçük bebek çok güzel dedim.

Annesine baktı

..Annesi kafasını çevirmişti.

..Acele etme üzülme kardeşin olacak senin dedim..

Yaşlı bir amca cebinden bir avuç buğday çıkardı.

Yere attığı buğdaya güvercinler serçeler uçup geldi.

Yerde çok kuş oldu.

Onları yem yerken beraber izledik.

Amca bir avuç daha yem attı.

Esranur cebinden yarım simit çıkardı.

Ufacık parçalar koparıp yere attı.

Attıkları kapışıldı .

..Kardeşim olsaydı o da severdi bu kuşları bunların yuvaları ağaçta teyze .

En çok bu ağaçta yuva var.

Elime yerden bir çubuk aldım. Toprak ıslaktı.

Yere bir yıldız çizdim üzerine minik taşlar koydum bu çok eski bir oyundu çocukken gazoz kapakları ile oynardık. Dokuz taş gibi oynanıyordu.

Yağmurdan sonra herkes bu yıldızı çizerdi ikişer kişi başına geçerdi.

..Gel bakalım senle oyun oynayalım.

Saatim gelmişti epey oynadıktan sonra kuaför aradı .

..Hocam gelemediniz?

..Geliyorum parktayım.

Ben parktan çıkarken küçük kızın yanına o yaşlı amca geldi.

..Ben de oynayabilir miyim küçük hanım?

O da çocukluğuna gitmiş olmalıydı.

..Hoşçakal güzel kız iyi günler dedim.

. .O da ” iyi günler ” dedi.

Eve gelince çocukluğumu

düşündüm.Biz çok kız kardeştik çok şanslıydık .

Zeynep Karaaslan Eman

Öykü yazarı- şair

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir