Ergenlik konusu bazen aileler için büyük bir problem haline gelebiliyor. Ergenlik, hayatın en karmaşık ve heyecan verici evrelerinden biri. Gençler, bu dönemde kimliklerini bulma, bağımsızlık kazanma ve dünyayı daha derinlemesine anlama yolunda birçok zorluğun üstesinden öğreniyorlar. Fiziksel değişimler, duygusal dalgalanmalar ve sosyal ilişkilerdeki yeni dinamikler, ergenleri bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. İşte tam da gençlerin bu keşfe çıktığı dönemde aileyle çatışmalar başlıyor.

Ergenlik sadece genç için değil ebeveynler için de hızlı bir değişim dönemidir. Ebeveynlerin ilk olarak şunları kabul etmesi gerekir:

  • Bir çocuğun görevi büyümek ve bağımsız bir yetişkin olmaktır. Ebeveyn olarak gençlere bu süreçte yardımcı olmanız gerekiyor.
  • Artık kararlar birlikte alınabilecek. Hem sizin hem de ergenlik çağındaki çocuğunuzun kabul edebileceği bir sonuca ulaşmak için sorunları tartışmaya çalışın.
  • Gençlerin sizinkinden farklı bakış açıları olabilir veya anlamadığınız faaliyetlerde bulunabilirler. Bunu iyi bir şey olarak görmeye çalışın. Kendileri olmayı öğreniyorlar.
  • Çocuklar ergenlik çağına geldiklerinde kendi kararlarını vermeye başlarlar. Bazen yanlış olanları yaparlar. Destek olmaya çalışın, eleştirmeyin. Hatalarından değerli dersler alacaklardır.
  • Sürekli değişimin yaşandığı bu dönemde hem ebeveynlerin hem de gençlerin kendilerine bakmaya zaman ayırmaları gerekiyor.
  • Çocuğunuza ve onun benzersizliğine, farklılıklarına değer verdiğinizi, onlara koşulsuz sevginizi göstermeniz gerekir.

Peki gençlerle nasıl iletişim kuracağız?

En önemli şey iletişime açık olmak. İşte öneriler:

  • İyi dinleyici olun! Hepimize iki kulak ve bir ağız verildiğini unutmayın. Bu bize, dinlemeye konuşmaktan daha fazla zaman ayırmamız gerektiğini hatırlatmak içindir. Bu özellikle gençlerle konuşurken önemlidir. Onlara fırsat tanıyacak kadar uzun süre sessiz kalırsak onlar bize daha fazlasını anlatabilir.
  • Birlikte vakit geçirmek için zaman ayırın! Gençler genellikle okulla, arkadaşlarla ve diğer ilgi alanlarıyla meşguldür. Ancak onlarla kahvaltı ve akşam yemeğinde sohbet edebilirsiniz. Onları bir yere götürmeyi veya bir yerden almayı teklif edin.  Bu buluşmalar, konuşmalar için başka fırsatlar sağlayacaktır.
  • Onlara mahremiyet verin! Gençlerin kendilerine ait alanlara ihtiyaçları vardır. Örneğin, onların odasına girmeden önce kapıyı çalın.
  • Onların ilgi alanlarına ayak uydurun! Müziklerini dinleyin, onlarla birlikte televizyon programlarını izleyin ve spor antrenmanlarına katılın. Hayatlarıyla aktif olarak ilgilenmeye devam edin.
  • Sevgi dolu bir ebeveyn olun! Ergenlik, gençlerin sıklıkla değişen kimlik duygularıyla mücadele ettiği ve sevildiğini hissetmeye ihtiyaç duyduğu bir dönemdir. Onlara sık sık sevginizi hissettirin. Başarılarını kutlayın, hatalarını affedin, bir sorunları olduğunda onları dinleyin ve sorunu nasıl çözmeyi planladıklarına ilgi gösterin. Sorun çözmelerinde onları destekleyin. Kendini dahil edilmiş ve özel hissetmek her gencin olumlu özgüven duygusu için hayati öneme sahiptir.
  • Eğlenin! Eğlenceye ve gülmeye zaman ayırın. İyi duygular iyi bir ilişki kurmaya yardımcı olur.

Gençlerle olumsuz iletişim

Farklı görüşlere sahip insanlar bir arada yaşadığında çatışma kaçınılmazdır, dolayısıyla ergenlik çağındaki çocuğunuzla ara sıra yaşanan çatışmalar normaldir ve beklenen bir durumdur. Ancak devam eden çatışma, ebeveyn ile genç arasındaki ilişkiyi zayıflatabilir.

Olumsuz iletişim, kronik çatışmaların yaygın bir nedenidir. Olumsuz iletişim örnekleri arasında dırdır etme, sert eleştiri veya itaati zorlamak için bağırmak gibi taktikleri yer alır.

Olumsuz iletişimi tanımak her zaman kolay değildir. Örneğin iyi niyetli ebeveynler, çocuklarının daha çok çabalamasını istedikleri için eleştirebilirler. 

Aşağıdaki durumlarda olumsuz iletişim kullanıyorsunuz:

  • Konuşma hızla dırdır etmeye, bağırmaya veya kavgaya dönüşür
  • Kızgın, üzgün, reddedilmiş, suçlanmış veya sevilmemiş hissedersiniz
  • Tartışma konusu olan konu hiçbir zaman düzelmez.

Negatifleri pozitife çevirin!

Olumsuz iletişimi olumlu iletişime dönüştürebilirsiniz. Bunun için öneriler:

  • Birbirinizle nasıl iletişim kuracağınıza karar verin. İletişiminizi geliştirmek için stratejiler geliştirin. Çözümleri birlikte beyin fırtınası yapın.
  • Tartışmak için neyin önemli olduğunu seçin. Dağınık yatak odasını temizlemek gibi diğer şeyleri görmezden gelmek en iyisi olabilir; sadece kapıyı kapalı tutun!
  • Yapıcı eleştiri sunun. Başarılarını takdir edin ve kutlayın. 
  • Hatalı olduğunuzda özür dileyerek iyi bir örnek olun.

Gençler özgürlük istiyor!

Sorumlu davranmaya hazır olduklarında gençlere daha fazla özgürlük hakkını isteyerek vermelisiniz. Kazandıkları her hakkın beraberinde bir sorumluluk da gelir. Bununla ilgili uzmanların önerileri de şunlar:

  • Çocuğunuza danışarak makul ev kuralları belirleyin. Örneğin cumartesi gecesi için uygun bir sokağa çıkma yasağına birlikte karar verin.
  • Gençlerle ev kuralları üzerinde pazarlık yaparken uzlaşmaya hazır olun. 
  •  Bir isteğe ‘hayır’ demeden önce durun ve düşünün. Ergenlik çağındaki çocuğunuz bu sefer ‘evet’ diyebilecek kadar büyük veya sorumlu mu?
  • ‘Hayır’ derseniz, onlara nedenini söyleyin; ancak unutmayın, ebeveynler için ‘çünkü ben öyle dedim’ klişesi sadece kavga istemektir! onlara iyi nedenler sunun.
  • Kendilerine dikkat etmelerine ve sorumluluk almalarına yardımcı olun.

Daha çok dinle ve daha az konuş

Dinlemeye zaman ayırın; gençlerin gerçekten dinlendiklerini hissederlerse size ne kadar güveneceklerine şaşıracaksınız. Öneriler şunları içerir:

  • Ergen olan çocuğunuzla konuşurken onu gerçekten dinleyin. Örneğin, yaptığınız işi bırakın, gözlerinin içine bakın ve sözünü kesmeyin.
  • Kızgın veya sabırsız beden dilinden kaçının. Örneğin gözlerinizi devirmeyin veya iç çekmeyin.
  • Çocuğunuzun farklı bir dünya görüşüne sahip olduğunu takdir edin. Onlara bir arkadaşınızmış gibi davranın ve görüşlerine saygı gösterin. Sizinkinden farklı, çok iyi düşünülmüş görüşlere sahip olabilirler.
  • ‘Sen’ ifadeleri yerine ‘ben’ ifadelerini kullanın. Örneğin şunu söylemeyin: ‘O kadar düşüncesizsin ki bana nereye gittiğini asla söylemiyorsun’, cümlesi yerine ona şunu söyleyin: ‘Nerede olduğunu bilmediğimde, senin için endişeleniyorum’.
  • Alaycılıktan, eleştiriden ve bağırmaktan kaçının.
  • Varsayım yapmayın veya akıl okumaya çalışmayın. Dinleyin!
Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir